Mutlu musunuz?

Mutlu musunuz?

Şaşılık ameliyatından sonra 20 yıl geçti. Geriye bakıp düşünün: Bebeğiniz ve siz mutlu musunuz?

      MUTLU MUSUNUZ?        
      Çocuğunuz ameliyat oldu mutlu musunuz? Durdurulamayan düşük vardır, hekim ne yaparsa yaptın, çocuk düşer. Ameliyat kararı vermiş anneyi de durduramazsınız. Olsun kurtulsun der, çocuğunu maceraya atar. İşin biteceğini zanneder. Özellikle çalışan hanımlar. Onu bu düşünceye sevk eden göz doktorlarıdır. 10 doktor da ameliyat diyorsa anne de “Herkes ameliyat diyor. ” Düşüncesine saplanır. Doktor egzersizle tedaviyi bilmemektedir. Ameliyat yapmak kolayına gelmektedir. Hastayı da böyle yönlendirmektedir. Babalar demiyorum, babalar olaya hep Fransızdır, sanki kural gibi, sanki çocuk üvey gibi olayı uzaktan takip etmektedir.    
     Ameliyat bitti mutlu musunuz? Bu gece başınızı yastığa koydunuz rahat bir uyku uyudunuz mu? Evden çıkarken kendinizi savaş kazanmış bir kumandan gibi hissetiniz mi? "Yoksa bizi neler bekliyor?" diye tedirgin misiniz. Ben bu soruları üzüntümden soruyorum, çünkü isyanları oynuyorum.
    Şaşılık egzersizle düzelen bir göz hastalığıdır ve tedavisi çok kolaydır. Sözüm göz doktorlarına. İsyanım göz doktorlarına. İsyanım kolaycılığa, gözün doğallığını korumayanlara…
         YILLAR SONRA… Ameliyat bitti, yıllar geçti. Geriye dönüp geçmişin bir iç hesaplaşmasını yapmanızın zamanı geldi. Bu bir şaşılık macerası. Nasıl başladı, nasıl gelişti, nasıl sonlandı? Neler yaptınız, neler yapmalıydınız. Bunlar önemli bir deneyim. Lütfen bize yazarak bir başkasının deneyimlerinizi paylaşmasını sağlamalısınız.
Önce çocuğunuz mutlu ve huzurlu mu?
Gözünde kayma olduğunu hissediyor mu? Şaşılık düzeldi mi?
Ufak bir göz kayması devam ediyor mu?
Göz tembelliği devam ediyor mu?
Her iki gözünü kullanıyor mu?
Çift görüyor mu? 3 boyutlu görüyor mu?
Gözü rahat mı?
Kızarma, batma, sulanma, çekilme var mı?
Çocuğun ruhsal sıkıntısı var mı? 
Şaşılık ameliyatı geçirmiş olmanın ruhsal hasarı var mı?       
Geriye dönüp baktığınızda   iyi bir iş yapmanızın mutluluğu  yüzünüze vuruyor  mu, mutluluktan yüzünüz gülüyor mu? Bu gülücükler çocuğunuzda da var mı?  Veya göz gibi hassas bir organa bıçak değdirmenin   suçluluğunu mu duyuyorsunuz?