ŞAŞILIK MAĞDURLARI: Kim bunlar? Yetersiz bilgi ile tedavi edilenler, ameliyatla düzeltilemeyenler, ameliyatla daha kötü hale getirilenler....
Yarım bilgilerle şaşılık tedavisi: İki yarım bir eder mi? Karpuzda evet. Sağlıkta sanır mısınız ki
yarımlar birleşince tümü tamamlar. Bir göz hastanesinde 10 civarı göz doktoru çalışıyor. Hastalar şaşılıkçı diye bir bayan doktora gönderiliyor. Üstün körü bilgiler. Ama ameliyat deneyimi yok. Ameliyatı da ameliyat deneyimi olan emekli bir bayan üstleniyor. Meşhur hastane ama…
Usta ve fiş: Elektik tamiratı için adam getirirsiniz. Davranışlarından yarım yamalak bildiğini anlarsınız. Endişelisiniz. İşler bitti diye fişi takar ve sigorta atar. Allahtan sigorta atar, yangın çıkmaz. Uzaktan trafik kazasının olmak üzere olduğunu görürsünüz ya ve kaza olur. Bize yapılan tedavileri gönderiyorlar. Yapılan tedavileri görünce zaten başa neler geleceğini anlıyorum. İçimden "Bir kaza daha geliyorum diyor" diye geçiriyorum.
Falcı değiliz ama: Bizim doktor dünyasında da işler böyledir. Tanıdığımız doktorlar vardır, yaptığı tedaviden hastaya yarar gelmeyeceğini biliriz. Ama hasta sahibi çocuğunu almış götürmüş, ne bilsin gerçeği. Doktor mu al sana doktor. Uzman mı al sana uzman. Tanımadığımız doktorlarda da uyguladığı tedaviden nasıl bir doktor olduğunu anlarız.
Atamalar. Sizi “Sen şaşılık hastasına bakacaksın “ der işin başına koyarlar. Özel göz hastanelerinde böyledir. Adın bir anda şaşılıkçıya çıkar. Artık şaşılıkçı olmuşunuzdur, biraz da şaşılık konularını okumak gerekir ya. Ciddi göz hastanelerinde gerçekten bu konuda deneyimli şaşılıkçı göz doktorlarını getirirler, onlara sözümüz yok.
Atandınız ya: Atandınız ya farklı bir şeyler yapmak zorundasınız. Yarım yamalak, kulaktan duyma bilgilerle tedaviler başlarsınız. Adam koskoca hastanenin koskoca profesörü. Her şaşı hastaya Bifokal cam veriyor ve yakına +0.75 ekliyor. Niye +0.75, niye 1.25 değil. Ekliyor arkadaş. Faydası ne? +3.00 eklersen yarar sağlar. Neden 0.75? Farklı bir şey yapıyor olmak… Bunun gibi binlerce örneği var.
İstanbul’ da bir devlet hastanesi. Şaşılık meraklısı bir bayan doktor. Hani pişirdiği yenmez lafı var ya. Bir bayanın her yemeğin mi yenmez kardeşim. Aynen öyle. Hasta sahibi anlattıkça içim cız ediyor. Aman anlatma kardeşim diyorum.
Sansarı bilirsiniz. Kümes hayvanlarının kafasını koparır, kanını içer, kana doyunca bazılarını da boğup bırakır gider. Şaşılık hastalarını fabrikada bant sistemi gibi ameliyat edip gönderen doktorları gördükçe sansar aklıma geliyor.
Şaşılık bir uzmanlık dalı değil ama bir uğraşı alanı. Bu konuda deneyimi fazla olan göz doktorunu seçmelisiniz. Ama nasıl bileceksiniz?
ŞAŞILIK AMELİYATI MAĞDURLARI
Kötü yapmayı becermek…” Bu da sanat olmalı… Aklımız bazen duruyor, hayretlere düşüyoruz, nasıl becermişler diyoruz. Birileri göz doktoru, yetersiz ama her şeyi de yapmalıyım düşüncesinde ve maalesef hastasına zarar veriyor. Doktorlukta temel düşüncelerden biri ” Önce zarar vermemek..” Ama hastaya zarar veriyorlar.
İçe şaşı hastayı dışa şaşı yapmak, gözü daha kötü yapmak, gözde kalıcı hasar oluşturmak… Ameliyat olmuş ve zarar görmüş insanlar o kadar çok ki… Hasta hakları var, resimleri koyamıyoruz. O resimleri görseniz hayretlere düşersiniz. Daha fazla yazmayalım.
Tamam, yeter meslektaşlarını eleştirme, mesleğin onurunu düşün diyeceksiniz. Ama gözler gidiyor, gözler. Bugün bu yazdım, çünkü duygulandım, üzüldüm. Dışa şaşı gözü 3 defa ameliyat etmişler, Şimdi olmuş içe şaşı. Bir başka doktor yine ameliyat tavsiye etmiş. İki buçuk yaşında başlayan şaşılık macerası 13 yaş olmuş hâlâ devam ediyor. Genç kız bunalımlarda. Yine bunların koruyucu melekleri olur, bahaneleri çoktur; Mesleğin onurunu koru, deontoloji, hastaların doktora güvenini sarsma… Ama genç kız psikiyatrilerde dolaşıyor… Siz bunu da iş kazası der geçiştirebilirsiniz. O halde bozmaya devam, kolay gelsin.
Şaşılık masalları; nereden başlasam, hangi birini anlatsam. Cilt cilt kitaplar mı yazsam… İbret olur mu derseniz, olmaz buna emin olun. Anneler aceleci, babalar olaya Fransız ve maalesef az duyarlı. Ameliyat olsun kurtulsun, ya sonra....Bu macera bitecek mi zannediyorsunuz....
Bir Bursa masalı: Dünyalar güzeli bir kız çocuğu ve 5 yaş. İçe şaşılık başlamış ve göz doktoru 8 yaşında ameliyat etmiş. Hiç ameliyat etmese 12 yaşında düzelecek bir göz. Bir de 9 mm. lik akıl almaz müdahale ölçüsü. Tabii içe kayan göz başlamış dışa kaymaya. 13 yaş yeni bir ameliyat ama gözler dışa kaydığı için. Yine kaymış ve çok fazla kaymış. Yaş 19 yeni bir ameliyat, yine dışa kayma ameliyatı. Artık ameliyat yapacak kas kalmamış ve gözler yine dışa şaşı. Doktor hiçbir şey yapmasaydı 12 yaşında olay bitecekti.
Bursa masallar diyarı: Bursa’ da o kadar çok masal var ki demek ki orada bir cevher, bir maden var. Ne hikmetse ameliyattan sonra gözler hep ters tarafa kayıyor…
Bir Ankara masalı, yaş 13. 2,5 yaşında başlayan şaşılık macerası ve 3 ameliyat. Dışa şaşı iken içe kayan bir göz ve bunalıma düşen bir genç kız. 4. Bir ameliyat teklifi ve doktorlara lanet okuyan bir aile. Yine 9 mm. faciası. Meslek hayatım boyunca 9 mm. müdahale yaptığım vaka sayısı o kadar az ki… Daha çok görmeyen gözler ve ileri yaşlar.
Masal çok ibret alacak kişi bir iki masaldan da ibret alır… Bu sitede "Neden şaşılık ameliyatı olmalı?" metnine girenler "Neden ameliyat olmamalı?" metnine giderlere göre 1/3 oranında fazladır. Neden acaba? Biz belayı severiz.
AYNALARA KÜSENLER
Gönderilen yazılar o kadar etkili ve yürek yakıcı ki yazarken bile üzüntü içindeyim. İbret için yazmak gerekiyor.
*Çocukluğumdan beri ben aynalara küskünüm. Aynalardan kaçarım, gözümü aynalardan kaçınırım. Aynaya bakmak gerekirse çok hızlı ve üstün körü bakarım. Ama asla gözlerime bakmam, daha doğrusu bakamam…
*Biriyle karşılaşınca gözüme baktığını düşünürüm. İçim titrer, başım döner Mutsuzluğum kabarır, zirveye çıkar. Baba derim içimden, anne derim içimden. Bu an ne mutsuz bir andır, hayal bile edemezsiniz…
*Yarın yine iş görüşmesine gideceğim, yine beni almayacaklar, adım gibi eminim. Bu kaçıncı gidişim, bu kaçıncı alınmayışım. Ben de patron olsam şaşı bir kızı işe almam. Kaç şaşılık ameliyatı geçirdim, kaç doktora gittim hatırlamıyorum bile. Bildiğim tek şey hâlâ şaşıyım ve hala mutsuzum…
l